"ÇALIŞMAK ÖZGÜRLEŞTİRİR."


"Çalışmak özgürleştirir."

AUSCHWITZ- BIRKENAU TOPLAMA  KAMPLARI

Merhabalar,
Başlıktan da anlaşıldığı gibi size her gidenin hala acıyı, korkuyu hissettiği bir yerden bahsedeceğim; Auschwitz- Birkenau toplama kampları. 7 Ekim 1941 yılında yılında Katowice ve Krakow arasında olan Oswiciem kasabasında Auschwitz Yahudi toplama kampı II. Dünya Savaşı zamanında kurulmuştur. Bildiğiniz gibi- sosyal medyada bahsedildiği gibi- geçtiğimiz günlerde bu yapılan acımasızlığa son verilmesinin yıl dönümüydü. Tam tamına üstünden 73 yıl geçmiş olmasına rağmen toplama kampına gittiğiniz zaman yaşanılanlar çok yeniymiş gibi tüyleriniz ürperiyor, gözleriniz doluyor.
Öncelikle bilmeyenleriniz için toplama kampı ve Adolf Hitler hakkında bilgi vermek istiyorum.  Adolf Hitler Avusturya asıllı Alman politikacı, devlet adamı ve yirminci yüzyılın en sert diktatörlerinden biridir. Hitler Yahudilerden haz almıyordu, pek çok söylenti var nedenleriyle ilgili, fakat kendi kitabında Mein Kampf (Kavgam)da belirttiği üzere I. Dünya Savaşını Yahudiler yüzünden kaybettiklerini düşünüyordu çünkü Yahudiler silah fabrikalarının sahipleriydi ve Yahudiler tam savaş zamanı fabrikaları bırakıp greve gittikleri için savaşı onlar yüzünden kaybettiklerine inanıyordu. Hitler II. Dünya Savaşı zamanı Almanya'da saf bir ırk yaratma isteğinden ötürü Auschwitz- Birkaneu kamplarını kurmuştur. 3 tane toplama kampından oluşan bu kamp günümüzde sadece Auschwitz I ve Auschwitz- Birkenau II kampları müze olarak ziyaret edilmektedir. Hitlerin amacı doğrultusunda, yani Hristiyan, sarı saçlı mavi gözlü bir ırk yaratmak isteğinden dolayı geri kalan Yahudi, Müslüman, savaşta esir düşen Sovyet askerlerini, Lehleri (Polish) Alman olmayan  birçok farklı ülkelerden esir almışlardır. Vahşice, acımadan insanları toplayıp, çalıştırıyor ve sonrasında gaz odalarında öldürüyorlardı ya da yaşadıkları koşullarda hastalanıp ölüyorlardı. İlk getirdikleri zaman mahkumları sıraya sokup, Nazi doktoru tarafından muayene ediliyor ve sağlıklı kuvvetli olanlar çocuk, hasta ve yaşlı olanlardan ayrılıp kamplara gönderiliyordu. Geri kalan hasta, yaşlı insanlar ve çocuklar yakılmak üzere gaz odalarına götürülüyordu. Bunun yanı sıra kimse kaçmasın diye toplama kampının çevresi elektrikli tellerle çevrilmiş. Kaçarsa ailelerini alıyorlar ve anons yapıyorlar, kaçak tutuklanana kadar da görevliler aileleri bırakmıyorlardı. Bu stratejiyi diğer mahkumların kaçmanın imkansız olduğunu anlamaları için uyguluyorlardı. Kampta gördüğüm kadarıyla bir tane orkestra ekibi varmış ve her gün sabah işçiler köle gibi çalışmaya giderken adımlarını kolay saysınlar diye ritim tutuyorlardı. İşçiler akşama kadar aralıksız çalıştırılıyor dönerken kimisi çok bitkin oluyor kimisi de ölmüş oluyordu.
Toplama kampı bloklardan oluşuyordu; kadınlar ve erkekler ayrı ayrı kalıyorlardı. Bu blokların içinde gaz odaları, hapishane, yemekhane, revir, mutfak, çamaşırhane, Nazi ofisleri, yani kısacası küçük bir kasaba inşa eder gibi işkence kampı kurmuşlar. Atların yaşadıkları barakalar gibi barakalarda kalıyorlardı. İnsanları bir barakaya tıkıyorlardı. Uyudukları yerler ranzalar gibi ama ranzalar tahtadan yapılmış ve hiçbir şekilde rahat değil hatta sağlıklı bir yaşam alanı oluşturmuyorlar,  bunun yanı sıra yemek yedikleri yerler bile ahır gibiydi. Yazılanlara göre Naziler savaşın sonlarına doğru gaz odalarını yıkmaya başladılar ve ellerindeki tüm delilleri; evrakları, belgeleri yakmaya başladılar. Bunun yanı sıra yaşayan insanları bırakmaya başladılar. Kalanları ise Sovyet askerleri 1945 yılında kurtardı.
Polonya'nın kasvetli havasının etkisiyle birlikte gördüğüm anda benim için çok etkilendiğim bir yer oldu. Polonya'ya giden herkesin görmesi gereken bir yer. 1.5 milyon insanın ölümü ve milyonlarca insanın işkence görmesi iki tane kamp alanının müzeye dönüştürülmesiyle ya da benim anlatmamla anlatılabilecek bir şey değil. Ama her ülkeden insanın gidip görebileceği bir yer çünkü İngilizcenin yanı sıra pek çok dilde tabelalar, tablolar hazırlanmış.
Gidip göremem diye üzülmeyin toplama kampları üstüne pek çok film çekilmiştir. Onlar da bir hayli gidip görmek kadar etkili. Size en gerçekçi üç filmi önermek isterim; Schindler'in Listesi,PiyanistÇizgili Pijamalı Çocuk. 73. yıl dönümünde zulme, vahşete, işkenceye, insanlık dışı davranışlara, öldürmelere son verildiği için minnet duyuyor ve ölenleri saygıyla anıyorum. Yaşananları toplama kamplarından kurtulanlardan dinleminiz için bazı linkler bırakıyorum; Auschwitz'den kurtulanlarKurtulanlarAuschwitz'den kurtulanlar.

"For ever let this place be a cry of despair and a warning to humanity where the Nazis murdered about one and a half million men, women, and children mainly Jews from various countries of Europe."


Esirlerin giydiği çizgili pijamalar

Günümüzde müze gibi sergilendiği için her bir anı resmedilmiş ve her dilde anlatılmıştır


Esirlerin yaşadığı barakalar

Ölenler için dikilen anıtlar

Esirleri getirmek için kullanılan tren yolu





Yorumlar

Popüler Yayınlar